SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZÜHD VE RİKAK BAHSİ

<< 2997 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

61 - (2997) حدثنا إسحاق بن إبراهيم ومحمد بن المثنى العنزي ومحمد بن عبدالله الرزي. جميعا عن الثقفي (واللفظ لابن المثنى). حدثنا عبدالوهاب. حدثنا خالد عن محمد بن سيرين، عن أبي هريرة، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "فقدت أمة من بني إسرائيل، لا يدري ما فعلت. ولا أراها إلا الفأر. ألا ترونها إذا وضع لها ألبان الإبل لم تشربه. وإذا وضع لها ألبان الشاء شربته؟".

قال أبو هريرة: فحدثت هذا الحديث كعبا فقال: آنت سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قلت: نعم. قال ذلك مرارا. قلت: أأقرأ التوراة؟ قال إسحاق في روايته "لا ندري ما فعلت".

 

[ش (ألا ترونها إذا وضعت لها ألبان الإبل) معنى هذا أن لحوم الإبل وألبانها حرمت على بني إسرائيل، دون لحوم الغنم وألبانها. فدل امتناع الفأرة من لبن الإبل دون الغنم على أنها مسخ من بني إسرائيل. (أأقرأُ التوراة؟) بهمزة الاستفهام. وهو استفهام إنكار. ومعناه: ما أعلم، ولا عندي شيء إلا عن النبي صلى الله عليه وسلم. ولا أنقل عن التوراة ولا غيرها من كتب الأوائل شيئا. بخلاف كعب الأحبار وغيره ممن له علم بعلم أهل الكتاب].

 

{61}

Bize ishak b. ibrahim ile Muhammed b. Müsennâ El-Anezî ve Muhammed b. AbdiIIah Er-Ruzzî toptan Sekafi'den rivayet ettiler. Lâfız ibni Müsennâ'nındır. (Dediki): Bize Abdû'l-Vehhâb rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid, Muhammed b. Sîrîn'dcn, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Reaulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Benî israil'den bir ümmet kaybolmuştur. Ne yaptığı bilinmiyor. Ben bu ümmetin fareden başka bîr şey olmadığını zannediyorum. Onu görmüyor musunuz? Kendisine deve sütü konursa içmez, koyun sütü konursa içer.» buyurdular.

 

Ebû Hureyre demiş ki: Müteakiben ben bu hadîsi Ka'b'a rivayet ettim de, bunu Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den sen mi işittin? diye sordu. Ben :

 

— Evet! cevâbını verdim. Bunu defalarca söyledi. (Kendisine) Ben Tevrat'ı okuyor muyum? dedim.

 

İshak kendi rivayetinde: «Ne yaptığını bilmiyoruz...» dedi.

 

 

62 - (2997) وحدثني أبو كريب، محمد بن العلاء. حدثنا أبو أسامة عن هشام، عن محمد، عن أبي هريرة،

 قال "الفأرة مسخ. وآية ذلك أنه يوضع بين يديها لبن الغنم فتشربه. ويوضع بين يديها لبن الإبل فلا تذوقه" فقال له كعب: أسمعت هذا من رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: أفأنزلت علي التوراة؟

 

{62}

Bana Ebû Kureyb Muhammed b. Ala' da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme, Hişam'dan, o da Muhammed'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti, (Şöyle demiş):

 

«Fare şekil değiştirmiştir. Bunun alâmeti önüne koyun sütü konursa onu içmesi, deve sütü konursa tatmamasıdır.» Bunun üzerine Ka'b ona:

 

  Bunu sen Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den mi işittin? diye sormuş. Ebû Hureyre:

 

  Yâ bana Tevrat mı indirildi? cevâbını vermiştir.

 

 

izah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu-Bed-il-Halk'da tahric etmiştir.

 

Mesh'in insanı kendi şeklinde değiştirip çirkin bir kılığa sokmak demek olduğunu evvelce görmüştük. Benî israil 'den bazılarının meshedildikleri Kur'ân-ı Kerîm'de haber verilmektedir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) fare'nin deve sütü içmeyip, koyun sütü içtiğine bakarak yok olan Benî israil taifesinin fareye tebdil edildiği zannına varmıştır. Gerçi bir hadîs-i şerifte şekli tebdil edilen insanların nesli olmadığı beyân buyurulmuştur. Fakat zahire bakılırsa buradaki Hz. Ebû Hureyre rivayetleri o hadîsten önce vârid olmuştur. Demek oluyor ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evvelâ farenin Benî israil'den tebdil edilme bir hayvan olduğunu zannetmiş. Sonra kendisine hakikati hâl bildirilmiş, farenin memsuh olmadığım anlamıştır.

 

Hz. Ebû Hureyre'nin Ka'b (Radiyallahu anh): «Ben Tevrat'ı okuyor muyum?» sözü : Ben Tevrat vesâir kitapları okumuş değilim ki, onlardan sana nakiller yapayım. Söylediklerim ancak Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiklerimdir... manasınadır. Ebû Hureyre aynı zamanda Hz. Ka'b'a ta'rizde de bulunmuştur. Çünkü Ka'b (Radiyallahu anh) aslen yahûdi idi. Ve Tevrat hükümlerini bilirdi. Fare'nin deve sütü içmemesinden memsuh olduğuna istidlal edilmesi Benî israil'e deve sütleri ve etleri haram kılındığındandır. Onlar deve süt'ü içmez, koyun sütü içerlerdi. Hz. Ka'b'ın Ebû Hureyre'ye hiç bir şey söylemeyip susması, onun kemâl-i takva sahibi bir zât olduğuna delildir.